Sarıyer-Kilyos yolu üzerindeki Maden Mahallesi’ne kurulu iki bin nüfuslu bir gecekondu bölgesi; Dereiçi Sokak. Havuzlu villaların kenarına kurulu mahallenin 30 yıldır ne suyu var ne de kanalizasyon sistemi. Mahalleliler tüm su ihtiyaçlarını belediyenin haftada 3 kez gelen tankerlerinden sağlıyorlar. Gelen suyun niteliği belirsiz, kullandıkları plastik depoların da bakımını yaptıracak durumları yok. Üstüne üstlük yanı başlarındaki havuzlu sitenin bütün atığı mahallelerinin ortasına akıyor.

Uzun yıllar ısrarla su şebekesi için mücadele veren mahalle halkı için ilk kez bir umut ışığı belirdi. Seçimlerin yaklaşmasıyla harekete geçen Sarıyer Belediye Meclisi, mahalleliye kanalizasyon ve su şebekesi sözü verdi. Ancak yine de susuz mahallenin halkı temkinli, yerel yönetime güvenmiyor. Çünkü daha önce de çok söz aldılar siyasetçilerden, hiç biri yerine getirilmedi.

Kağıt üzerinde olmayan 2 bin nüfuslu mahalle
Dereiçi Sokak’taki gecekondu mahallesine doğrudan ulaşım yok, Sarıyer’den Kilyos’a ya da bölgedeki lüks sitelere giden otobüsler yoluyla ulaşılabiliyor. 30 yıl önce Kars’tan, Sivas’tan, Tokat’tan İstanbul’a göçenlerin kurduğu mahallede yaşayanlar da semtin merkezine gitmek için sitelerin otobüs duraklarına gitmek zorunda. Aslında kağıt üzerinde böyle bir mahalle de yok. Belediyenin imar planlarında 2 bin insanın yaşadığı muhit yol olarak geçiyor.

Uzun bir sokak üzerine kurulu gecekonduların hepsinde birer plastik su deposu var. Çünkü tek su kaynakları belediyenin tankerlerle mahalleye taşıdığı su. Yoksulluktan bakımını yaptıramadıkları depolara doldurdukları suyu, hem içmek için hem de mutfak-banyo ihtiyaçları için kullanıyorlar.

Mahalleye gelenleri ilk olarak Maden Mahallesi Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği karşılıyor. Tuğla bir gecekondudaki derneğin başkanı Ali Doğan, kurdukları dernekle yıllardır mahalleye su şebekesi ve kanalizasyon kurulması için mücadele verdiklerini anlatıyor.

Zengin ailelerin çocukları havuzda yoksullarınki kanalizasyon suyunda

Susuz mahallenin hemen yanı başında ise ultra lüks, havuzlu konutlar yükseliyor. Villalarla gecekondular, mahallelilerin “utanç duvarı” dediği dev bir duvarla ayrılmış. CHP’li bir meclis üyesinin müteahitliğini yaptığı Boğazkent Konutları’nın tüm kanalizasyonu ise ‘utanç duvarı’ndaki büyük borulardan Dereiçi Sokak’ın ortasına akıyor. Hal böyle olunca, bir taraftaki çocuklar havuzda oynarken diğer taraftaki çocuklar atık suların içinde oynuyor.

Yardımlaşma derneği başkanı Ali Doğan, konutların yanında kendi kanalizasyonlarının da açığa aktığını belirterek anlatıyor; “Kanalizasyonumuz açıkta akıyor. Çocuklarımız, insanımız sürekli hastalanıyor. Yerel yönetim bize karşı çok duyarsız. Mahallenin üstündeki villaların tüm atık suları mahallemize akıyor. Belediye yetkililerini getirip göstermemize rağmen çözmediler. 20 senedir üzerimize villaların pisliği akıyor. Bize diyorlar ki evlerin üstündeki depolar çirkin duruyor, daha güzelini kuralım. Yani biz burada geçici değiliz ki 30 yıldır yaşıyoruz. Burada doğdu çocuklarımız, büyüdü.”

Üstelik mahalledeki tek hijyen sorunu kanalizasyonlar değil. Kullanılan suyun niteliği de belirsiz. Belediye mahalleye su getiriyor ancak suyun nerede, nasıl kullanılabileceği ile ilgili bilgi vermemiş. Ali Doğan anlatıyor; “Düşünebiliyor musunuz, su geliyor ama nerede kullanılabilir söylemiyorlar bile. Biz bu suyu içecek miyiz, yemeklerde mi kullanacağız, sadece banyoda mı kullanacağız. Depolara dolduruyoruz suyu, depolar hijyenik değil. Kimsenin bakım yaptıracak durumu da yok.”

ANAP, AKP, CHP…
Belediye sürekli değişti, sorun hep aynı kaldı

Sarıyer Belediyesi 15 yılda üç kez parti değiştirdi ama mahallenin su ve kanalizasyon sorununa el atan olmadı. Her seçim döneminde siyasetçilerin gelip vaatlerde bulunduğunu ama sözlerini tutmadığını söylüyorlar. Bir önceki dönem AKP’li Yusuf Tülün belediye başkanıyken, Dereiçi’liler su şebekesi talebiyle onlarca eylem yaptı. Ancak belediye sorunla ilgilenmedi. Yusuf Tülün, 2007 yılında “Zaten o mahallenin bir yıllık ömrü var, yıkılacak” dese de siyasetçiler seçim dönemlerinde Dereiçi halkına vaatler vermeyi sürdürdü.

2 yıl önceki yerel seçimlerde ise mahalleli CHP adayı Şükrü Genç’in “ben seçimi sizin su sorununuzu çözersem kazandım sayacağım” sözüne güvendi. Şükrü Genç’e iki yıldır şans tanıdıklarını söyleyen dernek başkanı Ali Doğan, hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyor. Doğan, CHP döneminde yaşadıklarını “AKP döneminde sorunlarımız çözülmedi, insanlar CHP’yi seçti ama sorunlar aynı duruyor. CHP’li belediye iki yıldır bizim sorunlarımızla ilgilenmek yerine, gitti Acarkent’in, Eczacıbaşı’nın, Çillerlerin villalarının imar sorunlarını çözdü. Anadolu’nun dört bir yanından buraya gelmiş yoksulların sorunları aynen duruyor” sözleriyle özetliyor.

Doğan’ın sözlerini 24 yıldır mahallede yaşayan 65 yaşındaki Ahmet Amca tamamlıyor; “Bu belediyede bize hizmet gelmedi. En azından öncekiler de kötüydü ama asfalt yol döktüler. Şimdi hiç bakan yok. Su geliyor ama hep böcekli, hastalıklı.”

Çözüm için umut ışığı

Geçen hafta ise mahallenin ‘kadim’ su sorununun çözümü için umut verici gelişmeler yaşanmış. Dereiçi’liler 2 Mayıs Pazartesi günü belediye meclis toplantısına katılarak, son kez sorunlarının çözümünü talep ettiğinde, meclisin AKP’li, CHP’li ve MHP’li üyelerinin tamamı birkaç güne kadar adım atacaklarını söylemiş.

Ali Doğan, görüşmeyi şöyle anlatıyor; “Pazartesi günü meclis toplantısına katıldık. Görüşmelerde kanalizasyon ve su sorunumuzun çözülebileceğini söylediler. Kalıcı bir çözüm değilse de basit bir şey yapacaklar.”

Henüz kanalizasyon ve su şebekesinin inşası başlamamış. Doğan, mahallelinin ümitlendiğini söylüyor ancak yine de temkinliler “Sarıyer Belediyesi artık sorunumuzu çözmeli. Umarız verdikleri söz seçime yönelik göz boyama değildir. Sorunumuz çözülmese demokratik hakkımızı kullanır, eylemlere yeniden başlarız. Talebimiz belli; sokağın başından sonuna kadar kanalizasyon sistemi döşensin, su şebekesi kurulsun, mahallemize otobüs verilsin. Samimilerse bunları yaparlar zaten.”

Sendika.Org