Susuz mahalleye okumuş insan eli değiyor

30 yıldır suyu ve kanalizasyon şebekesi olmayan yoksul gecekondu bölgelerinden Sarıyer Maden Mahallesi’ne İTÜ öğrencileri el attı. Otuzun üstünde İTÜ öğrencisi, hafta sonları mahalleye giderek çocuklara okul derslerinde yardımcı olmak üzere kurs veriyor, tiyatro, halkoyunu, koro çalışmaları düzenliyor.

“Burada faturasız, çıkarsız, daha güzel yaşanabilir bir dünya kurmak için çalışıyor, halkla birlikte öğrenip, öğretiyoruz” diyen üniversitelilerin mahalleye farklı bir sürprizi de oldu. Öğrenciler, mahalle içerisindeki boş bir alana amfi tiyatro kuruyor. Mahallelinin 30 yıldır su şebekesi için beklediği iş makineleri, amfi tiyatro inşası için mahalleye girdi bile.


Sarıyer Maden Mahallesi’nde “suyu olmayan bölge” diye bilinen iki bin nüfuslu Dereiçi Sokak’ta, bir gecekonduya kurulu mahalle derneğinde hareketlilik göze çarpıyor. Dernek girişinde ve içinde çok sayıda çocuk, kimi tiyatro repliği okuyor, kimi şarkı söylüyor, kimi de elinde kalem defter ders çalışıyor. Hareketliliğin sebebi ise İTÜ’den İstanbul’un “en kenar” mahallelerinden birine gönüllü olarak gelen üniversite öğrencileri.

İTÜ öğrencileri yaklaşık 3 aydır hafta sonlarında Maden Mahallesi’ne gelerek öğrencilere ders veriyor, mahalleliyle birlikte bölgenin sorunları için tartışmalar düzenleyip, kafa yoruyor.

Üniversitelilerden Utku Oğul, İTÜ Vadi Yurdu Öğrencileri olarak mahalleye dönük kampanya başlattıklarını anlatıyor; “İTÜ Vadi Yurdu Öğrencileri olarak üniversitedeki sorunlarımızı tartışmak için sık sık toplanırdık. Burada ders verme fikri de o toplantıların birinde çıktı. Maden Mahallesi’nden konu açıldı. Hem kentsel dönüşüm alanı, yıkım tehdidi var, hem de suyu olmayan yoksul bir mahalle.

Vadi Yurdu öğrencilerinin başlattığı çalışmaya, kısa sürede İTÜ Taşkışla Mimarlık öğrencileri, hemen ardından da İTÜ’nün tiyatro kulübü TİMİS dahil olmuş. Şu an otuzun üzerinde İTÜ öğrencisi hafta sonları mahalleye gelerek hem okul derslerinde çocuklara yardımcı oluyor, hem de mahallelilerle birlikte tiyatro, koro, halkoyunları gibi kültür-sanat çalışmaları düzenliyor.

“Bizi motive eden dışlanmışlığı yaşayarak öğrenen çocuklar”

Üniversite öğrencilerinin toplu olarak mahalleye gelmesi, burada yaşayanları da heyecanlandırmış. Onlarca çocuk üniversitelilerden ders almak için Maden Mahallesi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne kayıt olmuş.

Kimya Mühendisliği öğrencisi Diyar Kılıç, önce koro çalışması için geldiğini, ardından kurs vermeye başladığını söylüyor. Diyar, kampanyanın kendisi için ifade ettiklerini şöyle özetliyor; “Üniversiteliler, halktan ve gerçek dünyadan koparılarak kampüs denen duvarlar arasına hapsediliyor. Ama biz oradan çıkarak üniversitede edindiğimiz bilgiyi halkla paylaşmak istedik. Onların içinde, onlarla birlikte faturasız, çıkarsız, daha güzel yaşanabilir bir dünya kurma özlemiyle buradayız.

Diyar, kendilerini motive edenin “yoksulluğu, dışlanmışlığı burada yaşamları içinde öğrenen ve gelecekle bağımızı kuran çocuklar” olduğunu söylüyor.

Kampanyada henüz ilk gününü geçiren Endüstri Mühendisliği öğrencisi Onur da çalışmanın haberini ev arkadaşından almış. Devletin varlığının mahallede hizmet anlamında bulunmadığını söyleyen Onur, halkın kursa ilgisinden memnun.

“Parasız eğitim mümkün dedik, uygulamaya geçiriyoruz”

İnşaat Mühendisliği bölümünden Eray Kılıç, mahalledeki yoksulluğu gördüklerinde eğitimde fırsat eşitliğinden söz edilemeyeceğini anladıklarını söylüyor. Eray, kampanyayla çocukların ders ihtiyaçlarını karşıladıklarını, bunu bilmenin dahi kendisini mutlu ettiğini ifade ediyor.

Kampanyanın ilk gününden beri içinde olan üniversitelilerden Utku Oğul ise “Mahallelerinde su hakkından, barınma hakkından mahrum bırakılan bu çocuklar, okulda da eğitim hakkından sınırlı faydalanabiliyorlar. Dershaneye gidemeyen, 40-50 kişilik sınıflarda ders gören çocuklar için “fırsat eşitliği var” denebilir mi?” sözleriyle anlatıyor yaptıklarını.

Utku, parasız eğitimin mümkün olabileceğini de gösterdiklerini söylüyor; “İktidarın eğitim politikalarını biliyoruz. Okullarda temizlik, karne, kayıt diye bir sürü para toplanıyor. Eğitim tamamen paralı halde. Biz parasız eğitimin mümkün olabileceğini söylüyoruz, burada da fikrimizi hayata geçiriyor, parasız, karşılıklı öğrenmeye dayalı bir eğitim modelini fiilen uyguluyoruz.

Utku Oğul, üniversitelilerin toplumdaki rolüne ilişkin algılarını da şöyle anlatıyor; “Üniversiteliler halkla birlikte hareket eden aydın insanlar olarak bilinir. 60’lı yıllardan bu yana. Geçmişte üniversiteliler halk için gecekondu mahalleleri kurmaya giderlermiş. Biz de o mahallelerden birine geldik, onların kaldıkları yerden devam ediyoruz.

Çocuklarını üniversitelilere teslim eden veliler de kampanyaya çok ilgili. 8. sınıftaki kızını kursa gönderen Adile Hanım, “Çocuklarımız burada üniversitelilerden ders alıyor, hem okullarında daha başarılı oluyorlar hem de daha ahlaklı yetişiyorlar. Ne kadar teşekkür etsek az bu çocuklara” diyor. Bir başka veli ise “Allah razı olsun bu aydın gençlerden, devletin vatandaşına göstermediği ilgiyi onlar bize gösteriyor” sözleriyle anlatıyor memnuniyetini.

Amfi tiyatro kuruyorlar: “onlar yıkıyor, biz yapıyoruz”


Üniversitelilerin mahalleye bir sürprizi de amfi tiyatro oldu. Sarıyer Halkevi ve Politeknik’in de desteğini alan üniversiteliler, projelerini tamamen kendilerinin çizdiği, çalışmalarını mahalleliyle birlikte yürüttükleri bir amfi tiyatro inşaatına girişti. Mahalleye 30 yıldır su şebekesi için gelmesi beklenen iş makineleri de amfi tiyatro çalışmaları için mahalleye girmiş oldu.

Amfi tiyatroda film gösterimleri, tiyatro oyunları, konserler düzenleneceğini söyleyen Sarıyer Halkevi üyelerinden Engin Boncuk, “Tabii buranın kullanımı tamamen mahallelide olacak. Mahalleliler burada kültür sanat gösterileri izleyebilecekleri gibi düğünlerini de yapabilir, eğlenceler de düzenleyebilirler” diyor.

Üniversitelilerden Eray Kılıç ise amfi tiyatro inşasının aynı zamanda kentsel dönüşüm projelerine karşı bir tavır olduğunu söylüyor; “Burası kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yıkım bölgesi. Onlar yıkım planlıyor, biz mahallelinin burada daha da kökleşmesi için amfi tiyatro yapıyoruz. Amfi tiyatro kampanyamızın sloganı da bu anlamda: AKP yıkıyor biz yapıyoruz.




Copyright 2009 Simplex Celebs All rights reserved Designed by SimplexDesign